Düne kadar bütün kalemler senin için üretiliyordu;
Bütün silgiler senin içindi,
bütün sayfalar, bütün kelimeler...
Bütün kabuslar sana dönüyordu,
bütün hayaller, bütün kavgalar.
Bütün kitapların kahramanları seni kurtarıyordu,
seviyordu hatta terk ediyordu.
Düne kadar gecelerini bulutlarda
gündüzlerini gök kuşağında yaşıyordun.
Hava durumu gözlerine bakıyordu,
yağmurluydu ya da bulutlu.
Düne kadar bütün dakikalarımı, saatlerimi,
heyecanlarımı, kuşkularımı;
Bütün cesaretimi, doğrularımı, yanlışlarımı
kendi çemberinde döndürüyordun.
Yarınlar yoktu düne kadar, bugünler yoktu, anlar yoktu.
Dün gökyüzünün sancılı bağırışları arasında
dünleri dünde bırakacak güneşin ilk ağlayışı duyulmuştu.
Bugün cümlelerin noktasında yoksun artık.
Kutup yıldızı artık seni göstermiyor
Yeni açan çiçekler sana bakmıyor,
Kuşlar senin için cıvıldamıyor.
Sana yazılan şiirlerin son kelimesi senin izini taşımıyor.
Bugün senin ömrün,
Elimdeki kurşun kalemin ömrü kadar kaldı,
Gelen her yarın seni götürüyor bu kağıtlardan.
M. Said ASLANLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder